HAKSIZ MIYIM OSMAN ABİ: PARS NARKOTERÖR

HAKSIZ MIYIM OSMAN ABİ: PARS NARKOTERÖR
Osman Abi ne zaman adım atacağını bilir. Zira o atacağı bir adımı on adım öncesinden hesaplar. O yaş yere basmaz kolay kolay.

Altmışa yakın dizinin TV ekranlarından çekildiği bir dönemde Osman Sınav Pars Narkoterör’le iddialı bir giriş yaptı piyasaya. Osman Sınav dizilerinin sıkı bir takipçisi değilim. Deli Yürek, Ekmek Teknesi, Pusat, Kurtlar Vadisi, Kurtlar Vadisi Pusu, Pusat ve son olarak Pars Narkoterör… Dizilerin hepsi tuttu. Ben bu yazıda bu diziler niçin bu kadar tutuluyor sorusunun cevabını vermeye çalışacağım.

Kurtlar Vadisi Terör’e doğudan gelen tepkiler üzerine dizi RTÜK’ün de baskısıyla kısa sürede yayından kaldırıldı. İlk bakışta Osman Sınav adına üzücü gibi görünen bu gelişme onun yapacağı dizilere ilginin daha da artması anlamına gelecekti. Zira öyle oldu ve konu dönüp dolaşıp terör meselesine gelince Pars Narkoterör daha ilk bölümde hatırı sayılır bir hayran kitlesine ulaştı. Dizide terör ve uyuşturucu bağlantısı deşifre edilmeye çalışılıyor. Bu defa dizide terörün kaynağı uyuşturucu. Yerli halkla askerin arasında bir problem yok. Dizinin üçüncü bölümünde şehit edilen “Selçuk Binbaşı” üniformasıyla halkın içinde dolaşabiliyor ve özel arabasıyla seyahat edebiliyordu.

Osman Sınav kamerasını nereye koyacağını iyi biliyor. Onun dizilerindeki kişiler abartılı gibi görünseler de halkın içinde var olabilecek tip(leme)lerdir. Onun mekanları sahicidir. Diğer dizilerdekinin aksine onun evine ayakkabıyla girilmez. Evin içinde dede ve torun birliktedir. Dede ve torunun dizide yer alması rol gereğinden öte bir (canlı) dekordur. Sınav bu ikilinin eve/mekana katacağı sahiciliğin farkında. Mekan ne kadar burjuvazi olursa olsun Sınavın kişileri/tipleri bu burjuvaziliği dağıtıyor. Dede hala evin baş köşesindedir ve dizinin kahramanına bile sözü geçen bir şahsiyettir. Osman Sınavı’n evinde bir zamanların meşhur dizisi “Çocuklar Duymasın” evindeki gibi bezbol sopası bulunmaz. Lakin bezbol Amerikan filmlerinin klikleşmiş bir unsurudur.

Osman Sınav’ın dizilerinin tutmasında bir başka faktör ise bu dizilerde tasavvuf diliyle konuşan bir karakterin varlığı. Bu kişilerin ağzından dökülen kıssadan hisse formatındaki cümleler etkileyicidir.
Osman Sınav’ın dizileri kadar ilgi çeken bir başka unsur ise dizinin müzikleri. Dizilerin başarısında Gökhan Kırdar’ın hakkını teslim etmek gerekiyor.

Peki Osman Sınav’ın hiç yanlışı yok mu? Tabi ki var Sınav’ın da yanlışları var. Ama onun yanlışları diğer dizi yapımcılarının yanlışlarına göre daha lokal ve daha tolore edilebilir.
Birkaç yanlışa değinecek olursak
Bir kere dizilerin 90 dakika olması dizilerin kalitesinden çok şey alıp götürüyor. Dizinin uzaması oyuncuların ve set çalışanlarının performansını düşürebiliyor. Ayrıca senaryonun gidişatında kısır döngüler ve kopukluklar meydana gelebiliyor. Yine Sınav bazı sahneleri çok fazla uzatırken bazı sahneleri basit çekimlerle geçiştiriyor. Örneğin Pars Narkoterör dizisinin üçüncü bölümünde şehit binbaşının cenazesi daha kalabalık olamaz mıydı? O sahnede kameraya birkaç kişiyle birlikte dizinin baş karakteri Şamil’in yapmacık konuşması takılıyor.
Sınavın dizilerindeki aşırı gizem de bir noktadan sonra sıkıyor insanı.
Haksız mıyım Osman Abi? Haksız mıyım?