Akşam Ezanına Kaç Dakika Var?
Akşam Ezanına Kaç Dakika Var?
Birazdan güneşi uğurlayacağız. Güneş, ışıklarını başka memleketlere taşıyacak; iki saat öncesine kadar gökte asılı bir avize gibiydi ve sanki hiç terk etmeyecekti orayı. Babalar ellerinde siparişlerle eve dönme telaşı yaşarken evin en laftan anlayan çocuğu markete kadar gidip gelecek. Anne son anda mutfaktaki bir eksikliği fark etmiştir.
İnsanlarda telaşlı bir eve dönüş yolculuğu. Bu telaş arasında fırından sıcak pide alınsa fena olmaz. Gözlerde bir günü daha tüketmenin sevinci var.
Akşam ezanına kaç dakika var?
Sokaklar yapayalnız kalıveriyor, çocuklar bile terk ediyor sokakları. Sokaklar günbatımını yalnızlığının üzerine örtüyor.
Çocukluğumda hatırlıyorum -şimdi yok- köyümüzde akşam ezanından önce caminin yanındaki köy bakkalının önüne sofra kurulur camiye gelenler iftarını bu sofrada açardı. Bir akşam annemin hazırladığı iftarlığı cami önündeki sofraya bıraktıktan sonra eve koşarken düşmüştüm. Tabak bir tarafa ben bir tarafa… O akşamın hala izi vardır dirseğimde.
Saat kaça geldi?
Akşam ezanının daha çabuk ulaşması için içeriye, mutfak kapısı açılmış hatta balkona çıkılmış böylelikle ezana biraz daha yaklaşılmıştır.
Sonunda beklenen an geliyor.
Ekmeğin suyun hatırına yolunu gözlediğimiz; beklediğimiz o ses kapımızdan, penceremizden içeri giriyor.
Akşam ezanı okunuyor, akşam ezanından öte bir ezan okunuyor. Dede ile torunu aynı sofrada buluşturan bu sesin anlamı yayılıyor sofraya.
Bu kutlu misafir otuzuncu günün sonunda evlerden uğurlanınca acaba kaç evin penceresinden içeri girecek akşam ezanı? Ramazandan sonra akşam ezanını beklemek için bir gerekçemiz kalacak mı? Günlük telaşımızın akşama kalan kısmı arasında kaybolup gidecek akşam ezanları. Akşam ezanının okunup okunmaması kimsenin umurunda olmayacak; kimse saatine bakmayacak. Kimse duymayacak bu sesi. Ramazandan sonra bir çığlığa dönüşecek akşam ezanları. Birkaç ihtiyara terk edilen içinde çocukların koşmadığı eskisi gibi dolup taşmadığı camilerin çığlığı.